Tarım, insanların hayatını kaliteli hale getirmek ve beslenme ihtiyacını karşılamak için çok önemlidir. Gelecekte, tarım teknolojilerinin gelişmesi, daha verimli üretim yöntemleri, sürdürülebilir tarım pratikleri ve küresel iklim değişikliklerine uyum sağlama gibi konular öncelikli hâle gelecektir.
Aynı zamanda, nüfus artışını karşılamak için daha fazla gıda üretimine ihtiyaç duyulacaktır. Bu sebeple tarımın geleceği söz konusu olduğunda karşımıza iki kavram çıkmaktadır. Bunlar topraksız tarım ve organik tarımdır.
TOPRAKSIZ TARIM NEDİR?
Topraksız tarım, bitkilerin için gerekli olan bitki besin maddelerini toprak dışında farklı ortamlar kullanılarak bitkilerin yetiştirildiği ileri bir üretim tekniğidir. Topraksız üretim modeli ile yapay ortamda bitkilere fiziksel desteğin yanı sıra kök bölgesinde en uygun hava, su ve besin dengesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Bir diğer adı Hidroponik tarım olan hidrofonik tarım ile bitkiler büyümesi için gerekli olan besin maddelerini toprak yerine özel olarak hazırlanmış solüsyonlardan almaktadır. Topraksız tarımda toprak kalitesi ve içeriği gibi bitkileri doğrudan etkileyen faktörler ortadan kalkar.
Hidrofonik tarımın temel prensibi, bitkileri ihtiyaç duydukları besin maddelerini topraktan değil, özel solüsyonlardan alacak şekilde konumlandırmak ve büyütmektir. Topraksız tarıma ait kullanılan birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemde bitkiler besin maddelerini toprakta aramaya gerek kalmadan çözeltiden kolayca alabilirler.
Bitkilerin kök sistemlerini sağlıklı bir hâle getirmek için vermikülit, hindistancevizi, taş yünü, kum, perlit veya genişletilmiş kil gibi ortamlar oluşturulur. Sadece boru ve su kullanan yöntemler de vardır. Hazırlanan besin solüsyonundan bitki ihtiyacı olan besin maddelerini kolaylıkla alabilir.
Topraksız tarımda kullanılan kum, perlit, hindistan cevizi ve kil gibi malzemeler sadece bitkinin kökünü desteklemek için kullanılmaktadır. Bu maddeler bitkinin beslenmesi ile doğrudan ilgili değildir.
ORGANİK TARIM NEDİR?
Organik tarım söz konusu olduğunda tanımlar farklılaşmaktadır. Ancak ortak tanı tarım ürünlerinden ya da girdilerinden ziyada bu durumun bir ekosistem yaratacağıdır.
Sentetik gübre ve ilaçlar, veteriner ilaçları, genetiği değiştirilmiş tohum ve cinsler, koruyucular, katkı maddeleri ve ışınlama gibi sentetik kullanımının ortadan kalkması çevresel etkileri artıracak ve gelecek adına önemli adımlar atılacaktır.
Organik tarım sistemleri “sertifikasız organik tarım veya ürünler” olarak anılır. Bu, varsayılan olarak sentetik girdiler kullanmayan tarım sistemlerini hariç tutar. Organik tarım için üç farklı itici güç tanımlanabilir:
Tüketici veya pazar odaklı organik tarım:
Ürünler, sertifikasyon ve etiketleme yoluyla açıkça tanımlanır. Tüketiciler, gıdalarının nasıl üretildiği, işlendiği, işlendiği ve pazarlandığı konusunda bilinçli bir karar alırlar. Tüketici bu nedenle organik üretim üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir.
Hizmet odaklı organik tarım:
Avrupa Birliği (AB) gibi ülkelerde, organik tarıma yönelik sübvansiyonlar, yeraltı suyu kirliliğini azaltmak veya biyolojik olarak daha çeşitli bir peyzaj oluşturmak gibi çevresel mal ve hizmetler üretmek için mevcuttur.
Çiftçi odaklı organik tarım:
Bazı çiftçiler, geleneksel tarımın sürdürülemez olduğuna inanıyor ve aile sağlığını, çiftlik ekonomilerini ve/veya kendi kendine yeterliliklerini iyileştirmek için alternatif üretim biçimleri geliştirdi. Gelişmekte olan birçok ülkede organik tarım, ev gıda güvenliğini artırmak veya girdi maliyetlerini azaltmak için bir yöntem olarak benimsenmektedir.
Ürün mutlaka piyasada satılmıyor veya sertifikalandırılmadığı için fiyat ayrımı yapılmadan satılıyor. Gelişmiş ülkelerde küçük çiftçiler, tüketicilere sertifikasız organik ürünler sunmak için doğrudan kanallar geliştiriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), az miktarda organik ürün pazarlayan çiftçiler resmi olarak sertifikasyondan muaftır.
Ürün detayları için tıklayınız.