Buğday, Triticum cinsi içindeki türlerin taneleri için yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir ve buğdaygiller (Poaceae=Gramineae) ailesine aittir. Dünya genelinde tarım alanlarının %15’inde yetiştirilen buğday, dünya nüfusunun günlük kalori gereksiniminin %20’sini ve protein gereksiniminin %25’ini karşılamaktadır. Batı Avrupa, Akdeniz ülkeleri, Orta Doğu, Yakın Doğu ülkeleri ve Amerika kıtasındaki 50 ülkede yaşayan yaklaşık %35’lik bir nüfus için temel bir besin kaynağıdır.
Buğday, elastikiyet sağlayan gluten içeriği sayesinde ekmek yapımında diğer bitkisel ürünlere göre üstün bir seçenek olarak değerlendirilmektedir. Üretiminde diğer bitki türlerine göre daha toleranslı; pazarlama, depolama ve işleme açısından daha kolay olduğu için üreticilerin tercih ettiği bir bitki türüdür.
Dünyada çölleşme ve kuraklık sorunlarının arttığı günümüzde, buğdayın geniş adaptasyon yeteneği sayesinde stratejik bir bitki olma özelliği kazanmaktadır. Türkiye’de ise buğdaya dayalı beslenme daha yaygındır. Günlük kalori tüketiminin %53’ü ekmek, makarna, bulgur, irmik ve bisküvi gibi buğday bazlı gıdalardan sağlanmaktadır.
Buğday Nerede Yetişir?
Buğday tahılları, adaptasyon yetenekleri geniş bir cins olarak bilinir. Farklı ekolojik koşullara uyum sağlayabilen buğday, her tür için farklı bölgelerde yetiştirilebilmesi bakımından çeşitlilik gösterir. Buğday tarımı, dünya genelinde 20-65 kuzey / 22-45 güney enlemleri arasında yaygın olarak yapılmaktadır.
Ülkemizde ise Rize ilinin dışında tüm illerde buğday yetiştirilebilmektedir. Buğday, Tibet’te deniz seviyesinden 6000 metre yüksekliğe kadar yetiştirilebildiği gibi ülkemizde de 3000 metre yüksekliklere kadar çıkabilen tarlalarda yetiştirilebilir. Bu noktalarda genellikle ekmeklik buğday çeşitleri tercih edilir.
Buğdayın Faydaları Nelerdir?
- Buğday, temel bir karbonhidrat ve protein kaynağıdır.
- Buğday, diyet lifi ve bazı elzem vitamin-mineraller bakımından da oldukça zengindir.
- Buğdayın merkezinde bulunan endosperm tabakası beyaz buğday ununun üretilmesinde yararlanılan bir kısımdır.
- Buğdayın kısımlarından buğday ruşeymi, içerdiği vitamin, mineral ve esansiyel yağ asitleri gibi besin bileşenleri nedeniyle buğdayın besleyiciliği en yüksek olan kısmıdır.
- Buğday kepeği ise diyet lifi ve diğer mikro besin maddeleri açısından zengin bir kaynaktır.
- Buğday ruşeymi ve buğday kepeğinin tüketimi, antioksidan özellikleri sayesinde kanser ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara karşı koruma sağlayabilir.
- Buğday ruşeymindeki esansiyel yağ asitleri, kolesterol seviyelerini düşürmeye ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
- Buğday kepeği, diyet lifi açısından zengin olduğu için gastrointestinal sistemin sağlığını iyileştirme ve kolon kanseri riskini azaltmaya destek sağlayabilir.
- Buğday kepeğinde bulunan demir, çinko ve magnezyum gibi mineraller insan sağlığı için önemli besin bileşenleridir.
Buğdayda İklim ve Toprak İstekleri Nelerdir?
Buğday, sıcak ve nemli ortamlardan pek hoşlanmayan serin iklimlerde yetişen bir tahıldır. Buğdayın çimlenme ve kardeşlenme dönemlerinde, sıcaklığın 8-10 °C, bağıl nemin %60’ın üzerinde olması gelişim için hayati önem taşır. Buğdayın gelişim dönemi ile sapa kalkma dönemi arasında sıcaklık gereksinimi çok fazla değildir, çünkü buğday serin iklim tahılıdır. Bu nedenle, 10-15 °C sıcaklık, %65 nem, az ışıklı ve kapalı hava, bu dönemde verim artışı için en uygun koşullardır. Ancak, sapa kalkma dönemi yaklaştıkça buğdayın sıcaklık ve nem gereksinimleri artar. Bu nedenle, başaklanma döneminden önce yüksek bağıl nem seviyeleri, buğday verimliliği için önemlidir.
Döllenme dönemi sırasında düşük nem ve yüksek sıcaklık, buğday tanelerinin kalitesini artırır. Buğdayın gelişme döneminde, 500 mm yağış verim için idealdir, ancak bazı çeşitler 250 mm yağış alan bölgelerde de yetiştirilebilir. Buğday, verimsiz kıraç topraklarda ve verimli taban alanlarda da yetiştirilebilir, ancak en uygun topraklar derin, killi-tınlı topraklardır ve drenajı yeterli olmalıdır. Buğday için en uygun topraklar, su tutma kapasitesi %25-30 olan topraklardır.
Buğday Ekimi Ne Zaman Yapılır?
Tarladaki uygun zamanda düzenli çimlenme ve çıkışın sağlanması, yüksek kaliteli bir ürün verimi elde etmek için önemlidir. Ülkemizde buğday genellikle sonbahar ve kış aylarında ekilmektedir. Kışlık ekim, yazlık ekime göre daha yüksek verim sağlar. Ayrıca, ekim zamanı çeşidin soğuğa dayanıklılığına ve vernalizasyon gereksinimine göre değişebilir. Önerilen kışlık ekmeklik buğday çeşitleri; Kate A-1, Bezostaya, Pehlivan, Gün 91 ve Mızrak 98’dir ve bunlar için ekim zamanı 1 Ekim – 30 Ekim tarihleri arasındadır.
Yazlık buğday çeşitleri arasında Basribey, Gönen 98, Panda, Golia ve Cumhuriyet 75 yer almaktadır. Bu çeşitler için ekim dönemi, kasımın başından aralık sonuna kadar uzayabilir. Ancak kıyı bölgelerinde en uygun ekim zamanı 15 Kasım ile 15 Aralık arasındadır; toprak sıcaklığı 8-10°C civarında olmalıdır. Buğdayın dekara ekilecek tohum miktarı, ekim zamanı, bin tane ağırlığı, çimlenme ve biyolojik güce göre 18-24 kg arasında değişebilir.
Buğdayda Hasat Zamanı Nasıl Ayarlanmalı?
Buğdayın hasat zamanı, ülkemizdeki bölgelere göre değişiklik göstererek Mayıs-Ağustos arası 3,5 ay sürer. En uygun hasat zamanı, tanelerin nem oranının %13,5 olduğu zamandır. Bitkiler tamamen sarardığında ve taneler sertleştiğinde hasat yapılması gerekir. Biçerdöverler, ülkemizdeki buğdayın büyük bir kısmının hasadında kullanılır. Depolanacak buğdayın nem oranı %13’ten fazla olmamalı ve uzun süreli depolama için depo haşerelerine karşı ilaçlama yapılmalıdır.
Buğday Hastalıkları ile Mücadele Nasıl Gerçekleşir?
Buğday bitkisinin en yaygın hastalığı pastır. Pas hastalığının üç türü mevcuttur: Sarı pas, Kahverengi pas ve Kara pas. Sarı pas, en önemli pas hastalığıdır ve epidemi yaptığı yıllarda büyük verim kayıplarına sebep olur. Sarı pasla mücadelede en etkin yöntem, dayanıklı çeşitlerin kullanımıdır. Sürme ve rastık da önemli buğday hastalıkları arasında yer alır. Sürme hastalığına karşı mücadelede, tohumlar organik civalı ilaçlarla ekimden önce ilaçlanmalıdır. Rastıkla mücadelede ise, tohumlar rastık görülmeyen tarlalardan seçilmeli ve dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.
Buğdayın önemli zararlıları arasında Süne, kımıl, zabrus, bambul ve çekirgeler bulunur. Süne ve kımıl zararları, bazı bölgelerde önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu bölgelerde, çok erkenci veya geç yetişen çeşitler tercih edilmelidir. Ayrıca, bu zararlılarla mücadele için ülke genelinde mücadele programları yürütülmektedir.
Kültürü Yapılan Buğday Türleri Nelerdir?
Buğday, dünya genelinde üç ana türde yetiştirilmektedir.
Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L.)
En yaygın yetiştirilen tür olan ekmeklik buğday (Triticum aestivum L.) uzun, silindirik şekle sahiptir ve dik başaklar taşır. Bu türün kılçıklı, kısa kılçıklı ve kılçıksız çeşitleri mevcuttur. Başakçıklar, dış kavuzlar tarafından sıkıca sarılmadığından tane dökme sorunu oluşabilir. Ekmeklik buğdayın yaprak ayası diğer buğday türlerine göre daha dar ve taneleri beyaz veya kırmızı renkte olabilir. Soğuğa ve kurağa daha iyi dayanabilen ekmeklik buğdayın yazlık ve kışlık tipleri mevcuttur.
Makarnalık Buğday (Triticum durum Desf.)
Makarnalık buğday (Triticum durum Desf.) ekmeklik buğdaydan sonra en çok ekilen türdür. Bu türün başakları iri ve kılçıklıdır. Taneleri beyaz, sarı veya kehribar renkte olup, yüksek protein içerikleri nedeniyle sert bir yapıya sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle makarna ve bulgur yapımında kullanılmaktadır. Makarnalık buğday, bazı yörelerde ekmeklik olarak da kullanılmaktadır.
Topbaş Buğday (Triticum compactum L.)
Yazlık ve kışlık tipleri olan topbaş buğday (Triticum compactum L.) diğer buğday türlerine göre daha kısa boylu ve kısa, dik, geniş başaklıdır. Taneleri küçük, şişman ve kısa perçemlidir. Topbaş buğday, kurak ve verimsiz koşullara çok iyi uyum sağlamaktadır, ancak düşük verim potansiyeline sahiptir. 1950’li yıllardan önce İç Anadolu Bölgesi’nde geniş alanlarda yetiştirilen topbaş buğday, günümüzde daha verimli olan ekmeklik buğdaylar tarafından yerini almıştır.
Her karışı değerli bu bereketli topraklara değer katmak için geniş ürün gamımızla çiftçilerimizin yanında oluyoruz. İÇDAŞ Tarım olarak yarım asra yaklaşan deneyimimizle yarınlar için üretiyoruz.