Buğdaygiller (Poaceae=Gramineae) familyasında yalnızca taneleri için yetiştirilen buğday (Triticum), arpa (Hordeum), yulaf (Avena), çavdar (Secale), mısır (Zea), çeltik (Oryza), kocadarı (Sorghum), kumdarı (Panicum), cindarı (Seteria) ve kuşyemi (Phalaris) cinslerini kapsayan bitki grubuna “Tahıl” denmektedir.
Tahılların Gruplandırılması
Buğdaygiller (Poaceae) familyasına giren 400 cins ve 4500 tür bulunmaktadır. Tahıllar; sıcaklık isteklerindeki farklılık sebebiyle “Serin İklim Tahılları” ve “Sıcak İklim Tahılları” olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Ülkemiz şartlarında kışlık olarak yetiştirilen buğday, arpa, yulaf, çavdar ve tritikale serin iklim tahılları, yazlık olarak yetiştirilen çeltik, mısır, koca darı, kum darı, cin darı ve kuşyemi sıcak iklim tahılları grubunda yer alır.
Ekiliş, Üretim Ve Kullanım Çeşitliliği İle Geçmişten Günümüze Tahılın Hayatımızdaki Yeri
1. Tahılların insanlar tarafından ilk kültüre alınan bitkiler olması.
İnsanoğlunun yerleşik yaşama geçtikten sonra yetiştirmeye başladığı ilk bitkiler tahıllardır. Birçok araştırmacının da desteklediği gibi bu faaliyet tarımın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Orta ve Ön Asya’da yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen bulgular ışığında yaklaşık 7 bin yıl öncesine tarihlenen karbonlaşmış arpa, kaplıca ve buğday tanelerinin tespit edilmesi, bu tahılların bölgede kültüre alınan ilk bitkiler olduğunun işaretidir. Güneydoğu Asya’da çeltik tarımının köklü bir geçmişe dayandığı, Amerika kıtasında da yerliler tarafından mısır tarımının çok uzun zamandan beri yapıldığı; yapılan arkeolojik kazılar ile elde edilmiş bulgulardır. (Kün, 1996). Ve bu bulgular, dünyada tarımsal üretimin tahıl tarımı ile başladığını açıkça ortaya koymaktadır.
2. Tahılların geniş tür, çeşit ve ekotip zenginliği göstermesi ve buna bağlı olarak çok geniş bir adaptasyon özelliğine sahip olması.
Dünyada tahıllar; Ekvatordan kutuplara, alçak ovalardan yüksek yaylalara kadar geniş bir yayılım göstermektedir. Çeşitli iklim ve çevresel özelliklere sahip bölgelerde yetişebilecek tahıl cins, tür veya çeşidi bulunabilmektedir.
3. En önemli besin kaynağımız olması.
Yaklaşık 8 milyar insan; günlük ihtiyaç duyduğu enerjinin yaklaşık % 50’sini tahıllardan, %20’sini hayvansal besinlerden elde etmektedir. Dolayısıyla insanlar, aldıkları günlük kalorinin %70’ini direkt veya dolaylı olarak tahıllardan karşılamaktadırlar. Tahıllar, direkt olarak veya yem fabrikalarında işlem gördükten sonra hayvanlar için de besin kaynağı olmaktadır.
4. Tahılların üretimden depolamaya kadarki tüm süreçlerinin diğer bitkilere kıyasla daha kolay olması.
Tahıl tanelerinin içerdikleri nemin düşük olması, taşımada kolaylık sağladığı gibi, uygun koşullarında depolandıklarında besleme değerlerinde herhangi bir değişim olmadan uzun yıllar saklanabilmektedirler.
Tahılların Ekim Zamanı Nedir?
Her bitkinin ideal ekim ve dikim zamanı vardır. Ekim zamanı bitkinin özelliklerine, iklim ve toprak koşullarına bağlı olarak değişir. Tarla bitkileri genelde “yazlık” ya da “kışlık” olarak yetiştirilmektedir. Düşük sıcaklıklara dayanıklı, vernalizasyon (soğuklanma) ihtiyacı uzun olan ve genelde uzun gün koşulları isteyen bitkiler “kışlık” olarak sonbaharda, düşük sıcaklıklara karşı hassas, vernalizasyon (soğuklanma) ihtiyacı oldukça kısa, genelde kısa gün veya nötr gün özelliğindeki bitkiler ise “yazlık” olarak ilkbaharda ekilmektedir (Gençtan ve Balkan, 2012).
Kuru tarım alanlarında kışlık olarak en ideal ekimin tohum yatağı (toprağın 4-6 cm derinliğinde) sıcaklığının 5-8 oC olduğunda yapılmasının hızlı çimlenme, başarılı bir tarla çıkışı ve 3-5 yapraklı olarak kışa giren fidelerin oluşumu için en doğru zaman olduğu belirtilmektedir (Gençtan, 2015). Toprağın 4-6 cm derinliğindeki tohum yatağında toprağın 5-8 oC olduğu zamanın belirlenmesi için ekim yapılacak bölgeye ait meteorolojik veriler incelenmelidir. Ülkemizde sonbaharda 5 cm toprak derinliğindeki toprak sıcaklığının 5-8 oC olduğu zamanlar; İç Anadolu Bölgesinde 15-20 Ekim, Trakya Bölgesinde 10-20 Kasım, Ege Bölgesinde Kasım ayının ikinci yarısı, Akdeniz Bölgesinde Aralık ayının ilk yarısı, Doğu Anadolu Bölgesinde ise Eylül ayının ilk yarısıdır. Kışlık ekimlerin bu tarihlerde yapılması, başarılı bir yetiştiricilik için gereklidir. (Gençtan, 2015).
Tıpkı kışlık ekimlerde olduğu gibi yazlık ekimlerde de uygun ekim zamanının belirlenmesi yüksek verim ve kalite açısından oldukça önemlidir. Yazlık olarak yetiştirilen bitkiler genellikle düşük sıcaklıklara karşı hassas oldukları için bu bitkilerin yetişme dönemi “ilkbahar son donları ile sonbahar ilk donları” arasındaki dönemi kapsar. Bu nedenle yetiştirilecek bitkinin vejetasyon süresi ile bölgenin mevsim koşullarının uyumlu olması gerekir. Yetişme mevsimi kısa olan bölgelerde erkenci çeşitlerin seçimine ve ekim tarihinin mümkün olabildiğince öne alınmasına dikkat edilmelidir. Yazlık ekimlerin, tohum yatağındaki toprak sıcaklığının, tohumun çimlenmesi için uygun sıcaklık derecesi olan “minimum çimlenme sıcaklığının” üzerinde olduğu zaman yapılmalıdır. Yazlık bitkilerin ekiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, bitkilerin ilkbahar yağışlarından en iyi şekilde yararlanmasını sağlamaktır. Ayrıca, bitkilerin çevre koşullarına karşı en hassas oldukları çiçeklenme-döllenme döneminin aşırı sıcak ve kurak döneme rastlaması engellenmelidir. Yazlık ekimlerde istenilen verim ve ürün kalitesine ulaşmak için ekim zamanının doğru ayarlanması oldukça önemlidir (Gençtan, 2015).
Biz de İÇDAŞ Tarım olarak yerli tohumlarımız ve geniş ürün yelpazemizle Türk tarımına katkı sağlıyoruz. Yüksek ürün rekoltemizle çiftçilerimizin yanında oluyor, gelecek için üretiyoruz.